Monday, August 13, 2012

Köy Çizimleri

Bu yazı Kağıtlık'ın Etsy köşesiyle ilgili olacak diye ummuş, öyle yazmıştım son yazımda. Araya hayat -ve vefat- girdi. Cenaze için birkaç günlüğüne Ankara'daydık, sonra kendimi Sivas'ta, benim olmayan, ama sanki öyle olması gereken bir memlekette buldum.

Anadolu'nun ortasında, Kızılırmak'ın bir kolunun kıyısında içine kapanık bir köyü Zara'nın. Irmağın üstündeki kavaklarla perdelenmiş köprüyü geçip, toprak yolda sarsıla sarsıla ilerleyince, dört tarafı tepelerle çevrili köy birden yutuveriyor insanı. Terk edilmiş, çökmüş toprak evler arasında daracık yollarda ilerledikçe toz kalkıyor havaya. Issız, hayatsız bir yer... Bir çeşme başında başıboş dolaşan birkaç tavuk, bir kedi, ve ileride, ta köyün en kıyısında tek başına bir ev..

Bir hafta boyunca karşı dağlara baktım. Dolunayın sivri kayaların, yumuşak tepelerin üstünden doğuşunu seyrettim simsiyah bir silüet çizerek altında. Kayan yıldızları saydım geceleri. Bir tepenin yamacındaki küçük mezarlıkta, otların, çalıların arasında kopup gelen rüzgarın sesin dinledim. Kavakların hışırtısına, cırcır böceklerinin çoşkulu ötüşüne kulak verdim sessizlikte.

Hayata açılmış bir parantez gibi sekiz gün..

Bu sakin mi sakin, yalnız mı yalnız günlerde elbette çizim defterim ve birkaç kalem de vardı yanımda. Bu vesileyle en azından o çizimleri, karalamaları paylaşayım istedim. İnşallah bayram sonrası tekrar akademik hayata dönmeden, tez ve mezun olma telaşına kapılmadan önce Kağıtlık'la ilgileneceğim. Aklımda, elimdeki origami kutular için bir çekiliş düzenlemek ve Etsy için sıfırdan başlamak var, ama gelecek günler ne gösterir, aklıma neler eser bilinmez..






2 comments:

  1. Your sketches are lovely as are all the things you make! Thanks for visiting and commenting on my blog. I'm glad you enjoyed seeing My Yen's paper cuttings.

    ReplyDelete
  2. Thank you very much! I do love your blog; just the name is enough for me to love it. :)

    ReplyDelete