Tuesday, July 10, 2012

Yaz gelir, origamiye devam!


Kağıtla uğraşmak hiç gitmediğim ana okulunu getiriyor aklıma. Çok fazla insan kağıtla ilgilenmeyi çocuklukla beraber geride bırakıyor, halbuki ben en çok kağıt kırpar, boyar, çizer, katlarken rahatlıyorum. Yoğun geçen ayların ardından elimde koca bir tez taslağı, önümde uçsuz bucaksız bir belirsizlik varken, insanın ne geçmişi (benim durumumda tarihi) ne de geleceği düşünecek hâlinin olmadığı bu sıcak günler, artık elleri çalıştırmak ve zihni dinlendirmek için en uygun zaman.. Ben de kutuları açtım, kırpılmış kağıtları, kullanılmayı bekleyen boyaları, yarım bırakılmış çalışmaları çıkardım tekrar.


İlk iş, daha önce ikisini tamamladığım kartpostal tablolarına devam etmek oldu. Bunları ince birer ahşap çerçeveyle çerçeveletip duvara asacağım. Asıl tabloların minyatür birer kopyası gibi..

Sonra sıra origamiye geldi. Son birkaç gündür çiçek ve yapraklar için epey kağıt kestim, boyadım ve katladım. Coleman'ın kitabını takip etmekle birlikte başka videolara da bakıyorum. Örneğin, "Blue Belladonna" (mavi nergis) adlı bu çiçeğin yapımını Joost Langeveld YouTube'da gösteriyor:

"Blue Belladona"
Langeveld'in kendi origami sitesi, joostlangeveldorigami.nl, detaylı ve geniş bir site, fakat karmaşık ve şemalar çok anlaşılır değil. Origamiyi videolardan öğrenmek, şema çözmeye çalışmaktan çok daha kolay, bu yüzden Langeveld'in youtube videoları, farklı çiçek yapımlarını öğrenmek için bence daha kullanışlı.

Bu arada ben renkler ve boyalarla uğraşıyorum. İlk bonzai denememde guaj boyanın dezavantajlarını keşfetmiştim: fazla katı bir boya olduğundan hem kağıtları katlamayı zorlaştırıyor, hem de kuruduğunda matlaşarak rengi bozuluyordu. Bu kez suluboya kullandım. Suluboyanın ilk zorluğu da fırça izleri oldu; boya neredeyse kağıda değdiği anda emildiğinden fırça izlerine engel olmak zor (origami bahanesiyle sonunda suluboya tekniklerini de öğreneceğim galiba..).


Bir problem de aynı tonu tekrar yakalamak. Bu gül kurusunu kırmızı, yeşil ve beyazı karıştırarak yaptım, fakat birkaç kareyi boyadıktan sonra bu karışım bitti ve aynı tonu tekrar bulamadım. Yine de bu kareler bonzai için yapraklara dönüştüğünde hafif ton farklılıklarının kötü değil, aksine güzel duracağını düşünüyorum.

Öte yandan, ilk kat boya büyük oranda kuruduktan sonra üzerine farklı tonda ve çok daha sulu bir tabaka boyama yapınca bunun kağıda çok güzel bir doku verdiğini fark ettim. Niyetim pürüzsüz boyama yapmaktı ama ortaya çıkan doku beklediğimden daha gerçekçi oldu.

Bu yaprakların yapımı için:  "How to Fold the Olive Leaf for Origami Bonsai"

Farklı renkler denedim; gül kurusundan turuncuya kadar. Bazıları güzel oldu, bazılarıysa komik. Hata yoktur, derdi ya hani Bob Ross, TRT'de keyifli keyifli resim yaparken, sadece küçük mutlu kazalar vardır...

No comments:

Post a Comment